"Dara getirmek" deyiminin anlamı nedir?
- Aceleye getirmek, gerektiği gibi zaman ayıramamak.
- "Biraz erken kalkalım da dara getirmeden yapalım işi, güzel olsun."
Dara getirmek deyimine benzer deyimler
"Ağzının tadını bilmek" deyimi ve açıklaması
- Güzel lezzetli yiyecekler seçmek.
- Keyif verici şeyleri seçmede usta olmak.
- Güzel yemeklerden anlamak.
- Bir şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak.
- "Şunlardaki güzelliğe bak, ağzının tadını da biliyorsun hani."
[
Ağzının tadını bilmek]
"Başına dolamak" deyimi ve açıklaması
- İçinden çıkılması zor bir işi birine musallat etmek.
- "Bu işi benim başıma dolayanlar, dilerim hiçbir zaman onmazlar!"
[
Başına dolamak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Battı balık yan gider" deyimi ve açıklaması
- Durum kötü. Düzelmez de. Bıraktım ipin ucunu.
- "İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne olursa olsun" anlamında kullanılır.
- "Aldırma, üzülme artık, battı balık yan gider."
[
Battı balık yan gider]
"Ben hancı, sen yolcu (oldukça)" deyimi ve açıklaması
- "Özel ilişkilerimiz sürüp gittikçe senin bana işin düşer" ya da
- "Nasıl olsa yine karşılaşacağız" anlamında kullanılır.
- "Demek şu küçük paketi götürmüyorsun, öyle olsun, ben hancı sen yolcu, bugünün yarını da vardır."
[
Ben hancı, sen yolcu (oldukça)]
"Bozum olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek.
- "Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın."
[
Bozum olmak]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Canına yandığım (yandığımın)" deyimi ve açıklaması
- Kimi zaman sevgi ve hayranlık, kimi zaman da kızgınlık ve öfke gibi duyguları anlatmak için kullanılır.
- "Canına yandığımın adamı, bizi saatlerce bekletti bu soğukta."
[
Canına yandığım (yandığımın)]
"Çocuk oyuncağı hâline getirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi sık sık değiştirip verilmesi gereken önemde ele almamak, küçümsenir duruma getirip değerinden düşürmek.
- "Ne biçim adamlarsınız siz, bu güzel işi çocuk oyuncağı hâline getirdiniz!"
[
Çocuk oyuncağı hâline getirmek]
"Dipsiz kile boş ambar" deyimi ve açıklaması
- Para, mal tutamayanın durumunu ya da verimsiz, sonuçsuz bir işi anlatmak için kullanılır.
- "Memurların işi tam anlamıyla dipsiz kile boş ambar, sıfıra sıfır elde var sıfır."
[
Dipsiz kile boş ambar]
"Düşe kalka" deyimi ve açıklaması
- İşi kimi zaman iyi, kimi zaman kötü olarak güçlükle, uğraşa uğraşa (yapmak).
- Biriyle yakın ilişki kurarak.
- "Sokak serserileriyle düşe kalka iyice bozuldu, sapıttı."
[
Düşe kalka]
"Gel zaman git zaman" deyimi ve açıklaması
- Aradan epeyce bir zaman geçtikten sonra.
- "Gel zaman git zaman bu ikisi beraberce yaptılar bu evi."
[
Gel zaman git zaman]