"Daha neler!" deyiminin anlamı nedir?
Daha neler! deyimine benzer deyimler
"Adı bile okumamak" deyimi ve açıklaması
- Adı hiç söz konusu olmamak, hiç önem verilmemek.
[
Adı bile okumamak]
"Aklının köşesinden geçmemek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
[
Aklının köşesinden geçmemek]
"Ama aman (bir şey) olmamak" deyimi ve açıklaması
- Beğenilecek bir şey olmamak, öyle pek güzel olmamak.
[
Ama aman (bir şey) olmamak]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Ateş almaya mı geldin?" deyimi ve açıklaması
- Neden bu kadar çabuk gitmek istiyorsun? Olur mu böyle?
[
Ateş almaya mı geldin?]
"Ayaklı kütüphane" deyimi ve açıklaması
- Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse.
- "Adam ayaklı kütüphaneydi sanki!"
[
Ayaklı kütüphane]
"Ayvaz kasap hep bir hesap" deyimi ve açıklaması
- "Ha öyle ha böyle, ikisi de bir; hangi yolu seçersek seçelim aynı sonuca varır" anlamında kullanılır.
- Hangi yol yeğlenirse yeğlensin, aynı sonuca varıyor. Ha öyle ha böyle.
[
Ayvaz kasap hep bir hesap]
"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
- Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
- Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
- Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
- "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
[
Beyni bulanmak]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Canını vermek" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şey esirgememek.
- Bir şey uğrunda en değerli varlığını feda etmeye, hatta ölmeye hazır olmak.
- Bir şeye aşırı ölçüde düşkün olmak.
- "Vatan uğruna kim can vermez ki?"
[
Canını vermek]
"Canı tatlı" deyimi ve açıklaması
- Acıya, üzüntüye ve sıkıntıya katlanmayan.
- "Öyle de canı tatlı ki ne zaman bir şey taşınacak olsa bir bahane bulup ortadan kayboluyor."
[
Canı tatlı]