"Çok harman yeri dişlemiş" deyiminin anlamı nedir?
- Çok deney geçirmiş, kurnaz.
Çok harman yeri dişlemiş deyimine benzer deyimler
"Abanoz gibi" deyimi ve açıklaması
- Çok kara, kapkara. Çok sert.
[
Abanoz gibi]
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Adam azmanı" deyimi ve açıklaması
- Doğal ölçülerin çok üstünde gelişmiş, çok iri, iriyarı kimse.
[
Adam azmanı]
"Ağzına (ağızlara) layık" deyimi ve açıklaması
- Çok güzel, çok lezzetli (bir yemek).
[
Ağzına (ağızlara) layık]
"Ağzının suyu akmak" deyimi ve açıklaması
- Çok beğenip imrenmek.
- Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.
- "Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı."
[
Ağzının suyu akmak]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Anasının gözü" deyimi ve açıklaması
- Hileci, kurnaz, çok açık göz, çıkarcı, hin oğlu hin.
- "Adam anasının gözü, iki dakikada bitiriverdi işi."
- Çok kurnaz, dalavereci, çıkarcı, hileci, düzenci.
[
Anasının gözü]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Şeytanın yattığı yeri bilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kurnaz ve açıkgöz olmak; bilinmesi, hatırlanması güç şeyleri bilmek; pek çok şeyden haberdar olmak.
- "O ne tilkidir bilemezsin, şeytanın yattığı yeri bile bilir."
[
Şeytanın yattığı yeri bilmek]
"Yağ tulumu" deyimi ve açıklaması
- Çok şişman, çok yağlı.
- "Birkaç ay sonra yağ tulumu olacak, şuna birisi söylese de çok yemese."
[
Yağ tulumu]