"Çile doldurmak" deyiminin anlamı nedir?
- Sürmekte olan sıkıntılı durumun sona ermesini beklemek.
Çile doldurmak deyimine benzer deyimler
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Aradan çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Telaşlı, sıkıntılı bir zamanda, yapılacak işe engel olan kişi, oradan uzaklaşmak.
- Yapılacak başka işlerle daha iyi uğraşabilmesi için, bir iş önce bitirilmek.
[
Aradan çıkmak]
"Araya girmek" deyimi ve açıklaması
- İki kişinin arasındaki bir işe karışmak.
- Araları bozuk olan iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak.
- Yapılmakta olan bir işin yapılmasını geciktirmek.
- "Araya başka işler girince seninkini yapamadım, kusura bakma."
[
Araya girmek]
"Arayı yapmak" deyimi ve açıklaması
- Arası bozuk olan kimse ile barışmak.
- Arası açık olan iki kişiyi uzlaştırıp, barıştırmak.
- "Hasan aramızı yapmasaydı biz hâlâ diken üstünde oturuyor olacaktık."
[
Arayı yapmak]
"Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)" deyimi ve açıklaması
- Yakınım olan iki taraf, ya da benimle ilgili iki durum var. Birine ayrıcalık tanısam ötekini küçümsemiş oluyorum. Sakıncaları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar veremiyorum.
[
Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Çile çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Sıkıntılı bir işin veya durumun sona ermesini beklemek.
- Tasavvufta bir müridin belli bir eğitim safhasından geçmesi.
- "Çile çıkarmayan mürit olgunlaşamaz."
[
Çile çıkarmak]
"İçi dışı bir" deyimi ve açıklaması
- İkircikli olmayan, iki yüzlü davranmayan, düşündüğünü açıkça söyleyen, özü sözü bir olan.
- "İçi dışı bir olan insanlara her zaman güvenebiliriz."
[
İçi dışı bir]
"Kozunu paylaşmak" deyimi ve açıklaması
- Aradaki anlaşmazlığı zora başvurarak, üstün olan güce dayandırarak çözümlemek, sona erdirmek.
- "Onunla kozunu paylaşmaya can atıyordu."
[
Kozunu paylaşmak]
"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
[
Özü sözü bir]
"Yandan çarklı" deyimi ve açıklaması
- Şekeri yanına konmuş olan kahve veya çay.
- "Usta, iki yandan çarklı yap!.
- Bir omuzu düşük olarak yürüyen.
- Çarkı yanda olan gemi.
[
Yandan çarklı]
"Yorgan gitti, kavga bitti" deyimi ve açıklaması
- "Kavga, çekişme, anlaşmazlık nedeni olan şey ortadan kalkınca kavga da sona erdi.
- " anlamında kullanılır.
[
Yorgan gitti, kavga bitti]