"Ağız kalabalığı" deyiminin anlamı nedir?
- Birbiri ardınca söylenen, birbirini tutmayan, konu dışı ve gereksiz sözler.
Ağız kalabalığı deyimine benzer deyimler
"Açık yürekli" deyimi ve açıklaması
- Düşündüğünü hiçbir art niyet gütmeden, açıkça ve içtenlikle söyleyen, içi dışı bir, içten, içi temiz.
[
Açık yürekli]
"Ağız kalabalığı etmek" deyimi ve açıklaması
- Konu dışı, gereksiz sözler söylemek.
[
Ağız kalabalığı etmek]
"Ağız kalabalığına getirmek" deyimi ve açıklaması
- Konu dışı, gereksiz sözlerle karşısındakini şaşırtarak istediği sonuca varmak.
[
Ağız kalabalığına getirmek]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Düşüp kalkmak" deyimi ve açıklaması
- Yakın arkadaşlık etmek.
- Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.
- "Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ anlamadın mı?"
[
Düşüp kalkmak]
"Edebiyat yapmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işe yaramayan, konuyu açıklamaya yetmeyen, gerçeği yansıtmayan süslü, parlak ve gereksiz sözler söylemek.
- "Edebiyat yapmaya amma da meraklı bir insanmış."
[
Edebiyat yapmak]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"İleri gitmek" deyimi ve açıklaması
- Söz ve davranışta ölçü dışına çıkmak; gereksiz, aşırı davranışta bulunmak ve haddi aşmak.
- "O saygısız adamın daha fazla ileri gitmesine fırsat verilmemelidir."
[
İleri gitmek]
"Kör dövüşü" deyimi ve açıklaması
- Sonuç alınamayacak ve birbirini engelleyecek biçimde, bir birinden habersiz düzensiz ve uyumsuz çabalama.
[
Kör dövüşü]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]