"Cephe almak" deyiminin anlamı nedir?
- Birine karşı düşman durumu takınmak.
Cephe almak deyimine benzer deyimler
"Alttan (aşağıdan) almak" deyimi ve açıklaması
- Sert konuşan birine karşı yumuşak, olumlu, onu haklı görüyormuş gibi tavır almak.
- "Amacına ulaşmak istiyorsan onunla konuşurken alttan al, pes perdeden konuş."
[
Alttan (aşağıdan) almak]
"Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)" deyimi ve açıklaması
- Yakınım olan iki taraf, ya da benimle ilgili iki durum var. Birine ayrıcalık tanısam ötekini küçümsemiş oluyorum. Sakıncaları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar veremiyorum.
[
Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)]
"Ayağını denk almak" deyimi ve açıklaması
- Birilerinin kendisine karşı yapacakları muhtemel kötülüklere karşı uyanık davranmak, tedbirli olmak.
- "Eğer ayağını denk almazsan o adamlar başına bir iş açacaklar senin."
[
Ayağını denk almak]
"Azınlıkta kalmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sorun üzerine oy verenler, sayıca, karşı düşünceye oy verenlerden daha az çıkmak.
- Bir oyalamada, karşı düşünceye oy verenler sayıca az çıkmak.
[
Azınlıkta kalmak]
"Boynunda kalmak" deyimi ve açıklaması
- Birine iletilmesi kendisinden rica edilen sözü iletmediği ya da birine ödenecek parayı ödemediği için üzerinde borç kalmak.
[
Boynunda kalmak]
"Burnuna girmek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Birine pek sokulmak.
- Birine pek sokulmak.
[
Burnuna girmek (Birinin)]
"Burun buruna gelmek" deyimi ve açıklaması
- Ansızın karşılaşmak, karşı karşıya gelmek.
- Birbirine çok yaklaşmak, birine çok sokulmak.
- "Kapıdan çıkar çıkmaz öğretmenimle burun buruna geldim."
[
Burun buruna gelmek]
"Canının içine sokacağı gelmek" deyimi ve açıklaması
- Birine karşı büyük ölçüde sevgi duymak, birinden çok hoşlanmak.
- "Öyle ki o yavrucağı canımın içine sokacağım geliyor!"
[
Canının içine sokacağı gelmek]
"Duman etmek" deyimi ve açıklaması
- Bozmak, ortalığı dağıtmak, yok etmek; yenmek, birine karşı başarı sağlamak.
- "Askerler ortalığı toz duman ettiler."
[
Duman etmek]
"Düşman kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Düşman olmak, düşman gibi görünüp tavır almak.
- "Yalnız benim değil, bütün ailenin düşmanı kesilmişti."
[
Düşman kesilmek]
"Hesap açmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap defterinde, bir kişiye alış veriş için alacağını borcunu kaydetmek üzere bir yer ayırmak.
- Bankada, gereğinde çekilmek üzere yatırılan para için işlem yapmak.
- Birine kredi açmak, birine borçlanma imkânı tanımak.
[
Hesap açmak]
"Yüreğine (içine) dert olmak" deyimi ve açıklaması
- Birine karşı ya da birinin kendine karşı yaptığı bir davranış sonradan kendisi için acı, üzüntü kaynağı olmak.
- "Ona yemek vermedim ama yüreğime dert oldu."
[
Yüreğine (içine) dert olmak]