"Can çekişmek" deyiminin anlamı nedir?
- Ölmek üzere bulunmak.
- "Yanına vardığımızda hayvan can çekişiyordu."
Can çekişmek deyimine benzer deyimler
"Acı çekmek" deyimi ve açıklaması
- Uzun süre acı, üzüntü içinde bulunmak.
[
Acı çekmek]
"Acısını çekmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılan yanlış işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
[
Acısını çekmek]
"Akıl öğretmek (vermek)" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir konuda yol gösterip tavsiyede bulunmak, bilgi vermek.
- "Sana akıl verecek bir adam da mı bulamadın?"
[
Akıl öğretmek (vermek)]
"Ayağını sürümek" deyimi ve açıklaması
- Verilen bir görevi ağırdan yapmak.
- Bir yerden ayrılmak üzere bulunmak.
- Ölmek üzere olmak.
- Halk inanışına göre birinin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak.
- "Ayağını mı sürüdün ne, senden sonra gelen misafirlerin sayısını Allah bilir ancak!"
[
Ayağını sürümek]
"Başına (tepesinde) bitmek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- İstenmediği halde birinin yanına gelip ayrılma bilmemek, ondan isteklerde bulunmak.
[
Başına (tepesinde) bitmek (Birinin)]
"Can borcunu ödemek" deyimi ve açıklaması
- Ölmek.
- "Beni korkutamazsın, bir can borcum var, onu da öder kurtulurum."
[
Can borcunu ödemek]
"Can evinden vurmak" deyimi ve açıklaması
- En etkileyici, en can alıcı yönden saldırmak; bir daha yaşama imkânı kalmayacak şekilde vurmak.
- "Onları can evinden vurmalıyız ki bir daha bellerini doğrultamasınlar."
[
Can evinden vurmak]
"Can vermek" deyimi ve açıklaması
- Ölmek.
- Ruha güç vermek, yaşar duruma getirmek.
- Bir şeyi çok ister olmak.
- "Adam bir kurşunda can verdi."
[
Can vermek]
"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
- "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
- Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
[
Çiğlik etmek]
"Hesap açmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap defterinde, bir kişiye alış veriş için alacağını borcunu kaydetmek üzere bir yer ayırmak.
- Bankada, gereğinde çekilmek üzere yatırılan para için işlem yapmak.
- Birine kredi açmak, birine borçlanma imkânı tanımak.
[
Hesap açmak]
"Surat bir karış" deyimi ve açıklaması
- Öfkeli, kızgın, üzüntülü ve somurtkan.
- "Yanına vardığımızda suratı bir karıştı."
[
Surat bir karış]
"Yüz tutmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şey olmak üzere bulunmak.
- "Hava kararmaya yüz tuttu."
[
Yüz tutmak]