"Ağır kanlı" deyiminin anlamı nedir?
- Ağır canlı.
- Varlığı insana sıkıntı veren, sevimsiz, antipatik.
Ağır kanlı deyimine benzer deyimler
"Acısını çekmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılan yanlış işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
[
Acısını çekmek]
"Allah'ın belâsı" deyimi ve açıklaması
- Varlığı üzüntü veren, varlığından huzursuz olunan şey.
- "Allah’ın belâsı adam yine çıktı ortaya."
[
Allah'ın belâsı]
"Baş belâsı" deyimi ve açıklaması
- Sürekli rahatsız eden, yük olan, bir kimseye musallat olup sıkıntı veren ve uzaklaştırılamayan kişi ya da şey.
- "Şu baş belâsı adamı uzaklaştırırsanız sevindirirsiniz beni."
[
Baş belâsı]
"Başını nara yakmak (Birinin, kendisinin)" deyimi ve açıklaması
- Birini ağır, dayanılmaz bir zarara uğratmak.
- Kendi kendini ağır, dayanılmaz bir zarara sokmak.
- "Ateşine yanmak."
[
Başını nara yakmak (Birinin, kendisinin)]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Dağları devirmek" deyimi ve açıklaması
- Çok büyük güçlüklerin altından kalkmak, ağır işleri başarmak.
- "O, dağları devirir bir adamdır."
- Güç yetmez gibi görünen büyük, ağır işler başarmak.
[
Dağları devirmek]
"Dokuz doğurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi güçlükle ve sıkıntı içinde sonuca ulaştırmak.
- Merakla, heyecanla, sabırsızlıkla, sıkıntı çekerek beklemek.
- "İşe geç kalmıştı, yeni araba gelinceye kadar dokuz doğurdu."
[
Dokuz doğurmak]
"Kambur üstüne kambur (kambur kambur üstüne)" deyimi ve açıklaması
- "Sıkıntı üstüne sıkıntı, terslik üstüne terslik, borç üstüne borç, aksilikler birbirini kovalıyor" anlamında kullanılır.
[
Kambur üstüne kambur (kambur kambur üstüne)]
"Kanı ağır" deyimi ve açıklaması
- Davranışları yavaş, sevimsiz, konuşması insana sıkıntı veren, hoşa gitmeyen kimse.
[
Kanı ağır]
"Ölüp ölüp dirilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok ağır bir hastalıktan kurtulmak.
- Ard arda gelen sıkıntılı, acı veren durumlara düşmek.
[
Ölüp ölüp dirilmek]
"Püsküllü belâ" deyimi ve açıklaması
- Kendisinden kurtulunması bir türlü mümkün olmayan, büyük sıkıntı, zarar veren kimse veya şey.
- "Başıma püsküllü belâ kesildi bu çocuk."
[
Püsküllü belâ]
"Yüzü soğuk" deyimi ve açıklaması
- Ürküntü veren, hoşnutluk vermeyen, sevimsiz,"Aman ne yüzü soğuk adamdı o öyle!"
[
Yüzü soğuk]