"Burnunu kırmak" deyiminin anlamı nedir?
- Büyüklenen kimseyi sert eylemlerle hırpalayarak artık büyüklenemez duruma getirmek.
Burnunu kırmak deyimine benzer deyimler
"Açmaza getirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseyi içinden çıkamayacağı bir duruma sokmak.
[
Açmaza getirmek]
"Adam etmek" deyimi ve açıklaması
- Yetiştirip, eğitip topluma yararlı bir duruma getirmek.
[
Adam etmek]
"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
[
Adam olmak]
"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
"Ağzının payını vermek" deyimi ve açıklaması
- Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek.
- "Demek öyle, ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
[
Ağzının payını vermek]
"Aklını başından almak" deyimi ve açıklaması
- Çok şaşırtmak, düşünemeyecek duruma getirmek.
- "Gördüğü ev aklını başından aldı."
[
Aklını başından almak]
"Altüst etmek (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Alt yüzünü üste çevirmek, altını üstüne getirmek.
- Karmakarışık duruma getirmek.
[
Altüst etmek (olmak)]
"Ayağını kesmek (Bir yerden)" deyimi ve açıklaması
- Bir yere gitmez, uğramaz olmak.
- Birini bir yere artık uğramaz duruma getirmek.
- "Öyle korkutun ki o adamın ayağı kesilsin bu meyhaneden?"
[
Ayağını kesmek (Bir yerden)]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Belini kırmak" deyimi ve açıklaması
- Birini bir şey yapamaz duruma getirmek.
- Bir işin en güç tarafını yapmak.
- "Tarlanın ortasından şu tümseği de kaldırdık mı işin belini kırmış sayılırız, artık gerisi kolay olacaktır."
[
Belini kırmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Gözü doymak" deyimi ve açıklaması
- Çok istenen bir şeye kavuşup, artık istemez duruma gelmek.
- "Sanırım şimdi gözün doymuştur, daha istemezsin artık."
[
Gözü doymak]