"Ağır hastalık" deyiminin anlamı nedir?
	- Ölüme götürme olasılığı bulunan, tehlikeli, hastalık.
 
	
	
	
	Ağır hastalık deyimine benzer deyimler
	
	"Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek" deyimi ve açıklaması
	- Hem birinden yana hem de ona karşı olabilmek; aralarında sorun bulunan iki yanı da idare etmek; iki yanlı davranmak.
 
	[
Acem kılıcı gibi iki tarafı (taraflı) kesmek]
	
	"Ana baba günü" deyimi ve açıklaması
	- Mahşer günü.
 - Sıkıntılı kalabalık; telâşlı, tehlikeli, kimsenin kimseyi tanımadığı kalabalık.
 - "Yangın yeri ana baba gününe dönmüştü."
 
	[
Ana baba günü]
	
	"Arının yuvasına (inine) çöp dürtmek" deyimi ve açıklaması
	- Tehlikeli kişiyi incitip kışkırtmak onun kendisine saldırmasına yol açmak.
 
	[
Arının yuvasına (inine) çöp dürtmek]
	
	"Aslanın ağzına girmek" deyimi ve açıklaması
	- Tehlikeli işlere girişmek.
 
	[
Aslanın ağzına girmek]
	
	
	"Ateş bacayı sarmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir iş ya da olay önüne geçilemez, tehlikeli bir durum almak.
 - "Ateş bacayı sarmadan çabuk gidelim buradan!"
 
	[
Ateş bacayı sarmak]
	
	"Ateşe atmak (Birinin)" deyimi ve açıklaması
	- Birini çok tehlikeli bir işe bile bile sokmak.
 - "Hiç aldırmadan, biricik kızını o adamla evlendirip ateşe atamazsın değil mi?"
 
	[
Ateşe atmak (Birinin)]
	
	"Ateşle oynamak" deyimi ve açıklaması
	- Çok tehlikeli, zarar verecek bir işin üstüne üstüne gitmek ya da böyle bir işe girişmek.
 - "Bırak o silâhı elinden! Ateşle oynadığının farkında mısın sen?"
 
	[
Ateşle oynamak]
	
	"Azrail'e elense çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Çok tehlikeli işler yapmak.
 
	[
Azrail'e elense çekmek]
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	
	"Başının derdine düşmek" deyimi ve açıklaması
	- Başka bir şeyle ilgilenemeyecek kadar sıkıntılı, üzücü ve tehlikeli bir duruma çare bulmaya çalışmak.
 - "Adamın bize aldıracağı yok, baksana başının derdine düşmüş."
 
	[
Başının derdine düşmek]
	
	"Belâ aramak" deyimi ve açıklaması
	- Kavga çıkararak, önüne gelene çatarak ya da başka sebeplerle kendisi için tehlikeli bir durum oluşmasına yol açmak.
 - "Bırak sövmeyi, belâ mı arıyorsun başına?"
 
	[
Belâ aramak]
	
	"Kıran girmek" deyimi ve açıklaması
	- Daha önce bulunan şey bulunmaz olmak.
 - Hayvanlar ya da insanlar arasında öldürücü bir hastalık yayılmak.
 - "Kıran girdi, bütün koyunlar telef oldu."
 
	[
Kıran girmek]