"Bulgurlu'ya gelin mi gidecek" deyiminin anlamı nedir?
- Neden bu kadar süsleniyor?
Bulgurlu'ya gelin mi gidecek deyimine benzer deyimler
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Allah bilir" deyimi ve açıklaması
- Belli değil, Cenab-ı Hak`tan başka kimse bilmez.
- "Allah bilir bu sırrın iç yüzünü."
- Bana öyle geliyor ki.
- "Allah bilir esrar da alıyordur bu çocuk."
[
Allah bilir]
"Alnında (alnına) yazılmış olmak" deyimi ve açıklaması
- Yazgıyı, talihi bu türlü olmak; bu olayın başına gelmesini tanrının buyurmuş olduğuna inanmak.
[
Alnında (alnına) yazılmış olmak]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Ateş almaya mı geldin?" deyimi ve açıklaması
- Neden bu kadar çabuk gitmek istiyorsun? Olur mu böyle?
[
Ateş almaya mı geldin?]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Bayram değil, seyran değil. (Düğün değil bayram değil) eniştem beni neye öptü?" deyimi ve açıklaması
- Gösterilen bu yakınlığın, bu iltifatın (görünürde yok ama) gizli bir nedeni olacak.
[
Bayram değil, seyran değil. (Düğün değil bayram değil) eniştem beni neye öptü?]
"Bir şeye benzememek" deyimi ve açıklaması
- İşe yarar durumda olmamak, istenilen biçimde bulunmamak.
- "Bu kadar emekten sonra bari bir şeye benzemiş olsaydı şu kapı."
[
Bir şeye benzememek]
"Boğazını saban demiri ile mi deldiler" deyimi ve açıklaması
- Neden bu denli bağırarak konuşuyorsun?
[
Boğazını saban demiri ile mi deldiler]
"Hem kel hem fodul" deyimi ve açıklaması
- "Bu kadar kusuruna, bu yeteneksizliğine rağmen bir de övünüyor, üstünlük taslıyor" anlamında kullanılır.
[
Hem kel hem fodul]
"Yüzünü ağartmak" deyimi ve açıklaması
- Yakınlarının övünç duymasına neden olacak beğenilir bir iş yapmak.
- Yakın çevresinin övünç duymasına neden olacak bir iş yapmak veya başarı kazanmak.
- "Uluslararası maratonda birinci gelerek milletin yüzünü ağarttı bu çocuk."
[
Yüzünü ağartmak]