"Bozuk düzen" deyiminin anlamı nedir?
	- Düzensiz, düzeni bozuk olan.
 - Toplumun yönetiminde uygulanan yanlış kurallar dizgesi.
 - "Bu bozuk düzenden hangi görüş ve anlayış biçimi kurtaracak milleti, onu öğrenmeye çalışıyorum."
 
	
	
	
	Bozuk düzen deyimine benzer deyimler
	
	"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
	- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
 - Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
 - "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
 
	[
Ağzının içine bakmak]
	
	"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
	- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
 - Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
 
	[
Ahret kardeşi]
	
	"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
	- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
 - Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
 - "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
 
	[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
	
	"Araya girmek" deyimi ve açıklaması
	- İki kişinin arasındaki bir işe karışmak.
 - Araları bozuk olan iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak.
 - Yapılmakta olan bir işin yapılmasını geciktirmek.
 - "Araya başka işler girince seninkini yapamadım, kusura bakma."
 
	[
Araya girmek]
	
	
	"Arayı yapmak" deyimi ve açıklaması
	- Arası bozuk olan kimse ile barışmak.
 - Arası açık olan iki kişiyi uzlaştırıp, barıştırmak.
 - "Hasan aramızı yapmasaydı biz hâlâ diken üstünde oturuyor olacaktık."
 
	[
Arayı yapmak]
	
	"Ayak uydurmak" deyimi ve açıklaması
	- Adımlarını başkasınınkine uydurmak.
 - Kendi gidiş ve davranışını başkasınınkine benzetmek.
 - "Bu bozuk topluma ayak uydurmak zorunda değiliz."
 
	[
Ayak uydurmak]
	
	"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
	- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
 - Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
 
	[
Ayranım budur, yarısı sudur]
	
	"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
	- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
 - Birinden bir iyilik yapılması istenirken
 - "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
 
	[
Babanın canı için]
	
	"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
	- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
 - Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
 - "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
 
	[
Beyin yıkamak]
	
	
	"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
	- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
 - "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
 
	[
Canlı yayın]
	
	"Künyesi bozuk" deyimi ve açıklaması
	- Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan.
 - "Künyesi bozuk diye, bu adama hiç kimse iş vermeyecek mi?"
 
	[
Künyesi bozuk]
	
	"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
	- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
 - "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
 
	[
Özü sözü bir]