"Boylu boyunca" deyiminin anlamı nedir?
- Boyu uzunluğunca, bütün boyu ile.
Boylu boyunca deyimine benzer deyimler
"Adımını denk atmak" deyimi ve açıklaması
- Bütün önlemleri alarak davranmak.
[
Adımını denk atmak]
"Ağzını açıp gözünü yummak" deyimi ve açıklaması
- Öfke ile ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek.
- Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
- "Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu."
[
Ağzını açıp gözünü yummak]
"Alayı karayı yığmak" deyimi ve açıklaması
- Bütün kötü olasılıkları sayıp dökmek.
- Bütün kötü olasılıkları sayıp dökmek.
[
Alayı karayı yığmak]
"Ayağı ile gelmek" deyimi ve açıklaması
- Kendi isteği ile gelmek.
- Çok fazla emek sarf edilmeden elde edilmek.
- "Adam ayağı ile geldi dayak yemeye."
[
Ayağı ile gelmek]
"Boya çekmek (Çocuk)" deyimi ve açıklaması
- Şişmanlamaksızın boyu uzamak.
- "Boy atmak".
[
Boya çekmek (Çocuk)]
"Boy atmak" deyimi ve açıklaması
- Boyu uzamak, gelişmek, boylanmak.
- "Çok çabuk boy attı sizin çocuk; maşallah, delikanlı gibi olmuş."
[
Boy atmak]
"Diz boyu" deyimi ve açıklaması
- Dize kadar (yükseklik veya alçaklık için).
- "Çukuru diz boyu kazmışlardı."
[
Diz boyu]
"Enine boyuna" deyimi ve açıklaması
- Her yönü ile, eksiksiz, bütün ihtimalleri göz önünde tutarak.
- İri yarı, gösterişli (adam).
- "Şu meseleyi enine boyuna bir kez daha düşünelim."
[
Enine boyuna]
"Kabuğuna çekilmek" deyimi ve açıklaması
- Tek başına kalmak, dış dünya ile ilgisini kesmek, kimse ile görüşmemek.
- "Geçirdiği kazadan sonra iyice kabuğuna çekildi."
[
Kabuğuna çekilmek]
"Kalıbını basmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye bütün içtenliği ile güvenmek, bir şeyi doğrulamak.
- "Kalıbımı basarım ki o, bu işi yapmamıştır."
[
Kalıbını basmak]
"Uzun boylu" deyimi ve açıklaması
- Boyu uzun olan.
- Uzun süre.
- Derinlemesine, ayrıntılarıyla.
- "Meselenin üzerinde öyle uzun boylu durmadık."
[
Uzun boylu]
"Yedi düvel" deyimi ve açıklaması
- Bütün devletler, herkes, bütün dünya.
- "İstiklâl Savaşı`nı yedi düvele karşı verdik biz."
[
Yedi düvel]