"Boş gezenin boş kalfası" deyiminin anlamı nedir?
- İşsiz güçsüz, aylak, boş gezip dolaşan kimse.
- "Adam boş gezenin boş kalfası, bir de işsizlikten yakınıyor."
Boş gezenin boş kalfası deyimine benzer deyimler
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Baldırı çıplak" deyimi ve açıklaması
- İşsiz güçsüz, serseri, başı boş, ayak takımından.
- "Sokaklar baldırı çıplaklardan geçilmiyor."
[
Baldırı çıplak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Başını boş bırakmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişiyi ya da bir şeyi denetimsiz, kendi haline bırakmak.
- Denetimsiz, yalnız ve serbest bırakmak.
- "Bu çocuğun başını boş bırakma, yoksa başı belâya girecek."
[
Başını boş bırakmak]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Boş atıp dolu tutmak" deyimi ve açıklaması
- Umutsuz olarak girişilen bir iş, iyi sonuç vermek; doğruluğuna inanmadan söylediği söz gerçek çıkmak.
- "Hayatımızın boş atıp dolu tutmak diye bir ilkesi olamaz."
[
Boş atıp dolu tutmak]
"Dikiş tutturamamak" deyimi ve açıklaması
- Bir yerde, bir işte bir sebepten ötürü başarı sağlayamayıp uzun süre kalmamak.
- "Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor."
[
Dikiş tutturamamak]
"Meydanı boş bulmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisine mâni olacak kimse bulunmadığı için aşırı davranışlarda bulunmak, bir şeyden çekinmemek.
- "Meydanı boş bulan eşkıyalar ortalığı kasıp kavurmaya başlamışlardı."
[
Meydanı boş bulmak]
"Nane molla" deyimi ve açıklaması
- Dirençsiz, güçsüz kimse.
- Çok sık hastalanan, sağlıksız kimse.
- Üşengeç, bir iş yapmaktan kaçınan.
- "Ne nane molla bir adamsın, kalk da biraz çalış."
[
Nane molla]
"Vaktini öldürmek" deyimi ve açıklaması
- Zamanını yararsız, gereksiz, boş işlerle ya da hiç iş yapmadan, boş yere geçirmek.
- "Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?"
[
Vaktini öldürmek]