"Boşa çıkmak" deyiminin anlamı nedir?
- Umulan gerçekleşmemek, sonuç vermemek, elde edilememek.
- "Bütün emeklerimiz boşa çıktı desenize."
Boşa çıkmak deyimine benzer deyimler
"Açıktan kazanmak" deyimi ve açıklaması
- Anapara ve emek koymadan bir şeyden kazanç elde etmek.
[
Açıktan kazanmak]
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Alayı karayı yığmak" deyimi ve açıklaması
- Bütün kötü olasılıkları sayıp dökmek.
- Bütün kötü olasılıkları sayıp dökmek.
[
Alayı karayı yığmak]
"Allah utandırmasın" deyimi ve açıklaması
- İyi sonuç alınacağı umularak bu işe girişildi. İnşallah başarı elde edilir.
[
Allah utandırmasın]
"Bir taşla iki kuş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir davranışla iki veya birden çok yararlı sonuç elde etmek, bir girişimle iki iş yapmak.
- "Anladım amacını, bir taşla iki kuş vurmak."
[
Bir taşla iki kuş vurmak]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Havada kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yüksek bir yerde durmak.
- Sonuca bağlanamamak.
- Bir iddia, dayanaksız olduğundan ispat edilememek.
- "Yaptığımız bütün iş havada kaldı."
[
Havada kalmak]
"Rekor kırmak" deyimi ve açıklaması
- Eski rekoru aşıp yeni, üstün bir sonuç elde etmek.
- "Koşuda yeni bir rekor kırılması bekleniyor."
[
Rekor kırmak]
"Sıfıra sıfır, elde var sıfır" deyimi ve açıklaması
- "Hiçbir şey elde edemedik, bütün çalışmalar boşa gitti" anlamında kullanılır.
[
Sıfıra sıfır, elde var sıfır]
"Takke düştü kel göründü" deyimi ve açıklaması
- Kusuru, kabahati örten şey ortadan kalkınca bütün çirkinlikler, hileler, ayıplar ortaya çıktı.
[
Takke düştü kel göründü]
"Yanıp tutuşmak" deyimi ve açıklaması
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
[
Yanıp tutuşmak]
"Yedi düvel" deyimi ve açıklaması
- Bütün devletler, herkes, bütün dünya.
- "İstiklâl Savaşı`nı yedi düvele karşı verdik biz."
[
Yedi düvel]