"Ağır başlı" deyiminin anlamı nedir?
- Tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, kendini yeniliklere kaptırmayan, olgun.
Ağır başlı deyimine benzer deyimler
"Acısını çekmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılan yanlış işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
[
Acısını çekmek]
"Ağız tadı" deyimi ve açıklaması
- Bir topluluk içinde dirlik düzenlik, iyi geçinme.
- Bir topluluk içindeki dirlik düzenlik, iyi geçinme durumu.
[
Ağız tadı]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Ecel teri dökmek" deyimi ve açıklaması
- Çok korkmak, heyecan içinde bulunup terlemek, korku ve bunalım içinde olmak.
- "Köprüden geçerken ecel terleri döktüler."
[
Ecel teri dökmek]
"Eski kurt" deyimi ve açıklaması
- Tecrübeli, görmüş ve geçirmiş, mesleğini iyi bilen, hileyi ve düzeni deneyimi sayesinde hemen anlayan.
- "O da eski kurtlardandır."
[
Eski kurt]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"Göze girmek" deyimi ve açıklaması
- Yetenekleri ve davranışları ile çevresinde, bulunduğu yerde sevgi ve güven kazanmak.
- "Kısa zamanda göze girmeyi başardı."
[
Göze girmek]
"Güllük gülistanlık" deyimi ve açıklaması
- Sorunları bulunmayan; neşe, bolluk ve huzur içinde olan yer.
- "Ne zaman güllük gülistanlık içinde olacağız acaba?"
[
Güllük gülistanlık]
"İki yakası bir araya gelmemek" deyimi ve açıklaması
- Geçim sıkıntısı içinde olmak ve borçtan kurtulamamak, gelir ve giderini denkleştirememek.
- "Bilmiyorum ne zaman iki yakamız bir araya gelecek."
[
İki yakası bir araya gelmemek]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]