"Boğazını saban demiri ile mi deldiler" deyiminin anlamı nedir?
- Neden bu denli bağırarak konuşuyorsun?
Boğazını saban demiri ile mi deldiler deyimine benzer deyimler
"A köse, sayılmadık kaç tel sakalın var?" deyimi ve açıklaması
- Pek önemsiz olan varlığını, uğraşı alanını, ne denli önemli gösteriyor, ne denli güç başarılır bir iş sayıyorsun.
[
A köse, sayılmadık kaç tel sakalın var?]
"Alaca dana, ak buzağı sade sizde mi var?" deyimi ve açıklaması
- Güzel şeylerinizle bu denli övünmeyin. Benzerleri bizde dei başkalarında da var.
[
Alaca dana, ak buzağı sade sizde mi var?]
"Allah bilir" deyimi ve açıklaması
- Belli değil, Cenab-ı Hak`tan başka kimse bilmez.
- "Allah bilir bu sırrın iç yüzünü."
- Bana öyle geliyor ki.
- "Allah bilir esrar da alıyordur bu çocuk."
[
Allah bilir]
"Alnında (alnına) yazılmış olmak" deyimi ve açıklaması
- Yazgıyı, talihi bu türlü olmak; bu olayın başına gelmesini tanrının buyurmuş olduğuna inanmak.
[
Alnında (alnına) yazılmış olmak]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Ateş almaya mı geldin?" deyimi ve açıklaması
- Neden bu kadar çabuk gitmek istiyorsun? Olur mu böyle?
[
Ateş almaya mı geldin?]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Bayram değil, seyran değil. (Düğün değil bayram değil) eniştem beni neye öptü?" deyimi ve açıklaması
- Gösterilen bu yakınlığın, bu iltifatın (görünürde yok ama) gizli bir nedeni olacak.
[
Bayram değil, seyran değil. (Düğün değil bayram değil) eniştem beni neye öptü?]
"Bulgurlu'ya gelin mi gidecek" deyimi ve açıklaması
- Neden bu kadar süsleniyor?
[
Bulgurlu'ya gelin mi gidecek]
"Can dermanı mı?" deyimi ve açıklaması
- Neden bu denli az veriyorsun, çok mu değerli?
[
Can dermanı mı?]
"Canı yok mu? (Falancanın)" deyimi ve açıklaması
- Falanca, bu sıkıntıya nasıl dayanıyorsa sen de dayanmalısın.
- Falancaya bu denli zor bir iş yaptırmak acımasızlıktır.
[
Canı yok mu? (Falancanın)]
"Yüzünü ağartmak" deyimi ve açıklaması
- Yakınlarının övünç duymasına neden olacak beğenilir bir iş yapmak.
- Yakın çevresinin övünç duymasına neden olacak bir iş yapmak veya başarı kazanmak.
- "Uluslararası maratonda birinci gelerek milletin yüzünü ağarttı bu çocuk."
[
Yüzünü ağartmak]