"Boğaz kavgası" deyiminin anlamı nedir?
- Yaşamak için, geçinebilmek için yapılan didinme, uğraş.
- "Hemen bütün insanlar boğaz kavgasının içinde kaybolmuş durumdalar."
- Geçim içim uğraşıp didinme.
Boğaz kavgası deyimine benzer deyimler
"Adet yerini bulsun diye" deyimi ve açıklaması
- Gerekli olduğuna inanıldığı için değil, herkes öyle yaptığı için, ya da yapıldı densin diye.
[
Adet yerini bulsun diye]
"Alacağına şahin, vereceğine karga" deyimi ve açıklaması
- Alırken bütün gücünü kullanan ve kolaylık gösteren, kimsede parasını bırakmayan; verirken ise bin bir güçlük çıkaran, vereceğini geciktirmek için elinden geleni yapan kimse için kullanılır.
- "Ne adamsın be! Alacağına şahin, vereceğine karga! Yazıklar olsun!"
[
Alacağına şahin, vereceğine karga]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
[
Başa güreşmek]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Başını taştan taşa vurmak" deyimi ve açıklaması
- Fırsatı kaçırdığı için çok pişman olmak, çaresiz kalarak kahırlanmak.
- "Zamanında eve gidip hasta çocuğu doktora götürmediği için başını taştan taşa vuruyordu."
[
Başını taştan taşa vurmak]
"Çekişe çekişe pazarlık (etmek)" deyimi ve açıklaması
- Bir malı ucuza almak, ya da pahalıya satmak için titizce uzun süre yapılan pazarlık.
- "Babam çok istediği atı alabilmek için, atın sahibiyle çekişe çekişe pazarlık etmeye başladı."
[
Çekişe çekişe pazarlık (etmek)]
"Geçimini sağlamak" deyimi ve açıklaması
- Yaşamak için gerekli olanı elde etmek.
- "Geçimini sağlamak için hemen her yola başvurdu."
[
Geçimini sağlamak]
"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
[
Kırk dereden su getirmek]
"Yanıp tutuşmak" deyimi ve açıklaması
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
[
Yanıp tutuşmak]