"Bir sıkımlık canı olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Pek cılız ve güçsüz olmak.
Bir sıkımlık canı olmak deyimine benzer deyimler
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Arada dağlar kadar fark olmak" deyimi ve açıklaması
- Aralarında her bakımdan çok büyük ayrımlar olmak, benzer yönleri pek az olmak.
[
Arada dağlar kadar fark olmak]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bir dilim ekmekle aç, bir dilim ekmekle tok olmak" deyimi ve açıklaması
- Yaşamak için çok şeye gerekseme duymamak, pek az şeyle yetinir olmak, kanaatkar olmak.
[
Bir dilim ekmekle aç, bir dilim ekmekle tok olmak]
"Borç gırtlağına çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Pek çok borcu olmak, borçtan nefes alamaz olmak.
[
Borç gırtlağına çıkmak]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Ciğeri parçalanmak (parça parça olmak)" deyimi ve açıklaması
- Gördüğü durum karşısında pek fazla üzülmüş ve acımış olmak.
[
Ciğeri parçalanmak (parça parça olmak)]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
"Yüz göz olmak" deyimi ve açıklaması
- Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, lâubalileşmiş olmak.
- "İyice yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar."
[
Yüz göz olmak]