"Bir düziye" deyiminin anlamı nedir?
- Sürekli olarak, durmadan, ardı arkası kesilmeksizin.
Bir düziye deyimine benzer deyimler
"Ağzının mührü ile" deyimi ve açıklaması
- Oruçlu olarak
- (Bir şey) Ağzı açılmamış olarak.
[
Ağzının mührü ile]
"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
- "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
[
Aklına (aklını) takmak]
"Arada bir" deyimi ve açıklaması
- Seyrek olarak,
- "Ara sıra".
- Seyrek olarak, ara sıra, zaman zaman.
[
Arada bir]
"Ardı arkası kesilmemek" deyimi ve açıklaması
- Arka arkaya, sürekli olarak gelmek.
[
Ardı arkası kesilmemek]
"Arpalık yapmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak sömürmek.
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak, sömürmek.
- "Batılılar ülkemizi arpalık yaptılar âdeta."
[
Arpalık yapmak]
"Arkası (sırtı) yere gelmemek deyimi" deyimi ve açıklaması
- Sarsılmamak, sağlam ve sağlıklı durumunu sürdürmek.
- Hiç yenilgi yüzü görmemek.
- "Arkası yere gelmemiş bir adam olarak kalmalı o."
[
Arkası (sırtı) yere gelmemek deyimi]
"Asım asım olmak" deyimi ve açıklaması
- Birisine asılıp durmak, sürekli olarak bir şey istemek.
[
Asım asım olmak]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Ayağı alışmak" deyimi ve açıklaması
- Gidip gelme alışkanlığı edinmek, sürekli olarak gidip gelmek.
[
Ayağı alışmak]
"Aylığa (maaşa) geçmek" deyimi ve açıklaması
- Çalışması karşılığı olarak her ay belirli para alınacak bir göreve başlamak.
- Çalışmasının karşılığını gündelik ya da ücret olarak almakta iken aylık yöntemiyle para ödenen bir göreve geçmek.
[
Aylığa (maaşa) geçmek]
"Azizlik etmek" deyimi ve açıklaması
- Şaka olarak aldatmak.
- Şaka olarak aldatmak, muziplik etmek.
[
Azizlik etmek]
"Ha bire" deyimi ve açıklaması
- Durmadan, arka arkaya, sürekli olarak, ara vermeden.
- "Tarlada bir adam ha bire çalışıyordu."
[
Ha bire]