"Ağa diyeyim sana, yağın bulaşsın bana" deyiminin anlamı nedir?
- Sana yardakçılık edeyim ki beni görüp gözetesin.
Ağa diyeyim sana, yağın bulaşsın bana deyimine benzer deyimler
"Al giymedim ki alınayım" deyimi ve açıklaması
- Bu işle bir ilgim yok ki onun için söylenenlerden kuşkulanayım.
- "Çiğ yemedim ki karnım ağrısın."
[
Al giymedim ki alınayım]
"Baş alamamak" deyimi ve açıklaması
- Çok uğraştıran bir konudan kurtulup da vakit ve fırsat bulamamak.
- "Şu çocuklarla uğraşmaktan baş alamıyorum ki sana geleyim."
[
Baş alamamak]
"Bereket versin" deyimi ve açıklaması
- "Allah size bol kazanç versin" anlamında iyi dilek sözü.
- Çok şükür ki iyi ki (hoşnutluk anlatır).
- "Bereket versin ki ona bir şey olmamış."
[
Bereket versin]
"Çantada (torbada) keklik" deyimi ve açıklaması
- "Ele geçirilmesi o kadar kesin ki elde edilmiş sayılır" anlamında kullanılır.
- "Beni çantada keklik sanıyor ama yanılıyor."
[
Çantada (torbada) keklik]
"Çiğ yemedim ki karnım ağrısın" deyimi ve açıklaması
- "Herhangi bir suç işlemedim ki korku duyayım, işi eksik yapmadım ki olumsuz sonuçtan kaygılanayım" anlamında kullanılır.
[
Çiğ yemedim ki karnım ağrısın]
"Derdine düşmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını aramak.
- "Sana ne ki o işin derdine düştün?"
[
Derdine düşmek]
"Gaflet basmak" deyimi ve açıklaması
- Uykusu gelmek.
- "Siz konuşurken beni bir gaflet bastı ki hiç sorma, sizin konuştuklarınızı anladım diyemem."
[
Gaflet basmak]
"Gözünü daldan budaktan esirgememek (veya sakınmamak)" deyimi ve açıklaması
- Tehlikeli işlere girişmekten çekinmemek.
- "Sen ki gençliğinde gözünü daldan budaktan sakınmazdın, ne oldu sana böyle?"
[
Gözünü daldan budaktan esirgememek (veya sakınmamak)]
"Helâl olsun (Helâl ü hoş olsun)" deyimi ve açıklaması
- Bunu sana gönül hoşluğu ile veriyorum, hiç pişman değilim, Allah bunu sana bağışladığıma şahit olsun.
- "Aferin, takdire değer iş yapıyorsun" anlamında kullanılır.
[
Helâl olsun (Helâl ü hoş olsun)]
"Üvey evlât gibi tutmak (saymak)" deyimi ve açıklaması
- Horlamak, haksızlık etmek, iyi davranmamak, küçümsemek.
- "Dokunma bana, beni hep üvey evlât gibi tuttun, ne zaman yaklaştıysam sana köşe bucak kaçtın benden."
[
Üvey evlât gibi tutmak (saymak)]
"Yarı yolda bırakmak" deyimi ve açıklaması
- Verilen desteği, yapılan yardımı sonuna kadar götürmemek.
- "Sana nasıl güvenebilirim, beni kaç kez yarı yolda bıraktın."
[
Yarı yolda bırakmak]
"Yeğ tutmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi bir şeyden daha önemli görüp tercih etmek.
- "Kim ki öbür dünyayı bu dünyaya yeğ tutar, o kazanmıştır."
[
Yeğ tutmak]