"Bir buldu iki ister, akça buldu çıkın ister" deyiminin anlamı nedir?
- Eline geçene şükretmez de hep daha fazlasını ister.
Bir buldu iki ister, akça buldu çıkın ister deyimine benzer deyimler
"Alçak gönüllü olmak" deyimi ve açıklaması
- Gurur ve kibre kapılmayıp kendini olduğundan daha aşağı düzeyde sayma, başkalarından yüksek görmeme durumu.
- "İnsanı insan yapan vasıflardan biri de alçak gönüllü olmaktır."
[
Alçak gönüllü olmak]
"Anca beraber, kanca beraber" deyimi ve açıklaması
- Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız.
- "Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber."
[
Anca beraber, kanca beraber]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Aşağı kurtarmaz" deyimi ve açıklaması
- Daha ucuza satılırsa zarar eder.
- Daha aşağı bir durum ve yaşayışı kendine layık görmez.
[
Aşağı kurtarmaz]
"Babamın (ustamın) adı Hıdır, elimden gelen budur" deyimi ve açıklaması
- Gücüm ancak bu kadarını yapmaya yeter; daha fazlasını beklemeyin.
[
Babamın (ustamın) adı Hıdır, elimden gelen budur]
"Bahtı kara" deyimi ve açıklaması
- Mutsuz, dertten kurtulamayan, işleri hep ters giden.
- "Allahım, şu bahtı kara kuluna yardım et de düzlüğe çıksın!"
[
Bahtı kara]
"Bir gömlek aşağı" deyimi ve açıklaması
- Bir derece daha düşük.
- "Sizin ürettiğiniz fındık, bizimkinden bir gömlek daha aşağıdadır."
[
Bir gömlek aşağı]
"Bir gömlek fazla eskitmiş olmak" deyimi ve açıklaması
- Daha yaşlı ve daha deneyimli olmak.
[
Bir gömlek fazla eskitmiş olmak]
"Buldukça bunamak" deyimi ve açıklaması
- Bulduğundan daha çoğunu isteyip şükretmemek, daha iyisini istemek.
- "Buldukça bunuyorsun, milletin aç sefil gezdiğini görmez misin sen?"
[
Buldukça bunamak]
"Can evinden vurmak" deyimi ve açıklaması
- En etkileyici, en can alıcı yönden saldırmak; bir daha yaşama imkânı kalmayacak şekilde vurmak.
- "Onları can evinden vurmalıyız ki bir daha bellerini doğrultamasınlar."
[
Can evinden vurmak]
"Çanına ot tıkamak" deyimi ve açıklaması
- Bir daha sesini çıkaramayacak, kötülük edemeyecek bir duruma sokmak.
- "Elbet sizin de çanınıza ot tıkayacağım gün gelecek."
[
Çanına ot tıkamak]
"Kendine yontmak" deyimi ve açıklaması
- Ortaya çıkan fırsattan yararlanıp başkalarını düşünmeyerek hep kendi çıkarını sağlayacak yönde hareket etmek.
- "Hep kendine yontma, biraz da bizi düşün, biz de insanız!"
[
Kendine yontmak]