"Bir ayağı kıyıda, bir ayağı kuyuda olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Yarı güvenli, yarı tehlikeli durumda.
- Son günlerini yaşıyor göçmesi yakın.
Bir ayağı kıyıda, bir ayağı kuyuda olmak deyimine benzer deyimler
"Ağzını bıçak açmamak" deyimi ve açıklaması
- Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak.
- Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.
- "Boşuna uğraşma, evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor."
[
Ağzını bıçak açmamak]
"Alaca karanlık" deyimi ve açıklaması
[
Alaca karanlık]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"At anası (Dev anası)" deyimi ve açıklaması
[
At anası (Dev anası)]
"Ayrısı gayrısı olmamak (ayrı gayrı bilmemek)" deyimi ve açıklaması
- Birbirinin yakın dostu, ya da hısmı olup birbirinden hiçbir şey esirgememek ve biri ötekinin yerine iş görecek durumda olmak.
[
Ayrısı gayrısı olmamak (ayrı gayrı bilmemek)]
"Başı darda kalmak (başı dara düşmek)" deyimi ve açıklaması
- Çok sıkıntılı, çaresiz bir durumda olmak; parasızlıktan dolayı güç bir durumda kalmak.
- "Başı darda kalan insanlara yardım etmek insanlık borcudur."
[
Başı darda kalmak (başı dara düşmek)]
"Belirli (belli) belirsiz" deyimi ve açıklaması
- Yarı belli, yarı belirsiz, çok az belli.
[
Belirli (belli) belirsiz]
"Enine boyuna" deyimi ve açıklaması
- Her yönü ile, eksiksiz, bütün ihtimalleri göz önünde tutarak.
- İri yarı, gösterişli (adam).
- "Şu meseleyi enine boyuna bir kez daha düşünelim."
[
Enine boyuna]
"İğne ipliğe dönmek" deyimi ve açıklaması
- Aşırı derecede zayıflamak, kilo vermek.
- "O iri yarı adam hapisten çıktı ki iğne ipliğe dönmüş."
[
İğne ipliğe dönmek]
"Kulak dolgunluğu" deyimi ve açıklaması
- Duya duya elde edinilen yarı buçuk bilgi.
[
Kulak dolgunluğu]
"Son kozunu oynamak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki son imkânı kullanmak, son çareye başvurmak.
[
Son kozunu oynamak]
"Yüz üstü bırakmak" deyimi ve açıklaması
- Tamamlanmamış bir durumda, yarı yolda bırakmak.
- "İşleri yüz üstü bırakıp gitti."
[
Yüz üstü bırakmak]