"Bıyık burmak" deyiminin anlamı nedir?
- Bıyığını başparmakla işaret parmağı arasında döndürerek bükmek.
- Erkeklik, yiğitlik, kabadayılık taslamak.
Bıyık burmak deyimine benzer deyimler
"Açık oturum" deyimi ve açıklaması
- Bir konunun herkesçe izlenebilecek biçimde birkaç kişi arasında tartışıldığı toplantı.
[
Açık oturum]
"Adamına göre" deyimi ve açıklaması
- Kişiler arasında ayrım gözeterek.
[
Adamına göre]
"Adam içine çıkmamak" deyimi ve açıklaması
- Yoksulluk, utangaçlık, suçsuzluk gibi nedenlerle insanalr arasında karışmaya yüzü olamamak.
[
Adam içine çıkmamak]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Aş yesem kaşığımda çıkar" deyimi ve açıklaması
- Hangi işe el atsam orada kendisini görürüm. Her işime karışır.
- "İki ekmek arasında bir dilim peynir"
[
Aş yesem kaşığımda çıkar]
"Ayağına dolaşmak" deyimi ve açıklaması
- İş yapmakta olan bir kimsenin çok yakınında, ayakları arasında gezerek onun iş yapmasını güçleştirmek.
[
Ayağına dolaşmak]
"Balmumu yapıştırmak" deyimi ve açıklaması
- Unutulmaması için önemle işaret edip dikkati çekmek.
[
Balmumu yapıştırmak]
"Bir aralık" deyimi ve açıklaması
- İşler arasında kısa bir süre.
- Geçmişte bir zaman.
[
Bir aralık]
"Çalımından geçilmemek" deyimi ve açıklaması
- Kurumundan büyüklenmesinden, yanına yaklaşamaz olmak.
- Çok kibirli, kurumlu olmak; büyüklük taslamak, gösteriş yapmak.
- "Adamın çalımından geçilmiyor, ona laf anlatmak çok zor."
[
Çalımından geçilmemek]
"Makas almak" deyimi ve açıklaması
- Birinin yanağını orta parmakla gösterme parmağı arasında sıkmak.
[
Makas almak]
"Mekik dokumak" deyimi ve açıklaması
- İki yer arasında durmadan gidip gelmek.
- "Mağaza ile ev arasında tam elli beş yıl mekik dokumuştu rahmetli."
[
Mekik dokumak]
"Mim koymak" deyimi ve açıklaması
- (Bir şey) unutulmaması için işaret koymak.
- Önemli bularak üstünde durmak, dikkate almak, önemli şeyler arasında saymak.
- "Bu ata sözüne bir mim koy, dedi öğretmenim."
[
Mim koymak]