"Baştan ayağa" deyiminin anlamı nedir?
Baştan ayağa deyimine benzer deyimler
"Aklını çalmak (çelmek)" deyimi ve açıklaması
- Kararından, niyetinden vazgeçirip başka bir yola sokmak.
- Baştan çıkarmak, ayartmak.
- "Aklını çelip onu evlenmeye razı et."
[
Aklını çalmak (çelmek)]
"Al aşağı etmek" deyimi ve açıklaması
- Birini bulunduğu yerden, mevkiden indirmek.
- "Ya, gördün mü, demek ki el oğlu adamı al aşağı ediyormuş bir çırpıda!"
[
Al aşağı etmek]
"Alçak gönüllü olmak" deyimi ve açıklaması
- Gurur ve kibre kapılmayıp kendini olduğundan daha aşağı düzeyde sayma, başkalarından yüksek görmeme durumu.
- "İnsanı insan yapan vasıflardan biri de alçak gönüllü olmaktır."
[
Alçak gönüllü olmak]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Aşağı kurtarmaz" deyimi ve açıklaması
- Daha ucuza satılırsa zarar eder.
- Daha aşağı bir durum ve yaşayışı kendine layık görmez.
[
Aşağı kurtarmaz]
"Aşağılık duygusu" deyimi ve açıklaması
- Kendisini başkalarından aşağı görme duygusu.
[
Aşağılık duygusu]
"Attan inip eşeğe binmek" deyimi ve açıklaması
- Bulunduğu dereceden, mevkiden, önemli görevden daha aşağı bir yere inmek veya alınmak.
- "Aklını başına toplamazsan adamı işte böyle attan indirip eşeğe bindirirler."
[
Attan inip eşeğe binmek]
"Baştan aşağı" deyimi ve açıklaması
- Tamamıyla, hepsi, bütünüyle.
- "Evi baştan aşağı boyadılar."
[
Baştan aşağı]
"Baştan başa" deyimi ve açıklaması
[
Baştan başa]
"Bir baştan (uçtan) bir başa (uca)" deyimi ve açıklaması
- Bir alanın bir sınırından öbür sınırına kadar.
- "Baştan aşağı",
- "Boydan boya".
[
Bir baştan (uçtan) bir başa (uca)]
"Sucuk gibi ıslanmak" deyimi ve açıklaması
- Baştan aşağı, elbisesinin ve vücudunun her yanına su değmek.
- "Hortumu üstüme tutup beni sucuk gibi ısladı."
[
Sucuk gibi ıslanmak]
"Tepeden tırnağa (kadar)" deyimi ve açıklaması
- Her yanı, baştan aşağı, bütün vücudu.
- "Tepeden tırnağa gözden geçirdi ihtiyarı."
[
Tepeden tırnağa (kadar)]