"Başı sıkılmak" deyiminin anlamı nedir?
- Bir güçlük karşısında kalmak.
- "Başı dara düşmek."
Başı sıkılmak deyimine benzer deyimler
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
- "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
[
Altından girip üstünden çıkmak]
"Başı darda kalmak (başı dara düşmek)" deyimi ve açıklaması
- Çok sıkıntılı, çaresiz bir durumda olmak; parasızlıktan dolayı güç bir durumda kalmak.
- "Başı darda kalan insanlara yardım etmek insanlık borcudur."
[
Başı darda kalmak (başı dara düşmek)]
"Başı dönmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey karşısında şaşırmak.
- Sıkıntı meydana getiren bir durum karşısında bunalmak.
- Dengesini yitirmek, gözleri kararmak; çevresi kararıyor, dönüyor, kayıyor duygusu içinde sarsılmak.
- "Çabuk durdur arabayı, başım dönmeye başladı."
[
Başı dönmek]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Başı sıkışmak (sıkılmak)" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir güçlük karşısında kalmak, bunalmak.
- "Onun görevi, başı sıkışan insanlara yardım etmektir.
[
Başı sıkışmak (sıkılmak)]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Beli bükülmek" deyimi ve açıklaması
- Yaşlılık yüzünden güçsüz kalmak, bir iş yapamaz duruma gelmek.
- Üzüntü ve kederden ruhsal bir çöküntüye düşmek.
- "İflas eden şu genç adamın bir yılda beli büküldü."
[
Beli bükülmek]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Beynine (kafasına) girmek" deyimi ve açıklaması
- Bir düşünce, kişinin aklına uygun gelmek.
- Belirtilen bir şeyi öğrenmek, ezberlemek.
- Bir kişiyi bir şey yapmaya kandırmak.
[
Beynine (kafasına) girmek]