"Başında durmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Bir işin iyi yapılmasını sağlamak için yapılırken orada bulup denetlemek.
 
	
	
	
	Başında durmak deyimine benzer deyimler
	
	"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
 
	[
Acısı içine çökmek]
	
	"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
	- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
 
	[
Açıl susam açıl]
	
	"Adam evladı" deyimi ve açıklaması
	- İyi bir ailenin iyi yetiştirilmiş, görgülü, iyi eğitilmiş çocuğu.
 
	[
Adam evladı]
	
	"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
 
	[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
	
	
	"Ağız tadı" deyimi ve açıklaması
	- Bir topluluk içinde dirlik düzenlik, iyi geçinme.
 - Bir topluluk içindeki dirlik düzenlik, iyi geçinme durumu.
 
	[
Ağız tadı]
	
	"Allah versin" deyimi ve açıklaması
	- Dilenciyi savmak için
 - "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
 - İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
 - "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
 
	[
Allah versin]
	
	"Astarı yüzünden pahalı olmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir işin ayrıntısına harcanan para aslı için ödenen parayı aşmak.
 - Bir işin ayrıntısına ödenen paranın aslına ödenen paradan fazla olması, gerçek değerinden fazlaya mal olması.
 
	[
Astarı yüzünden pahalı olmak]
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	
	"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
	- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
 - Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
 - "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
 
	[
Baş vurmak]
	
	"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
	- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
 - "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
 
	[
Bunda bir iş var]
	
	"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
 - İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
 - "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
 
	[
Canına okumak]