"Başına (tepesinde) bitmek (Birinin)" deyiminin anlamı nedir?
	- İstenmediği halde birinin yanına gelip ayrılma bilmemek, ondan isteklerde bulunmak.
 
	
	
	
	Başına (tepesinde) bitmek (Birinin) deyimine benzer deyimler
	
	"Ayağına gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Büyüklük taslamadan alçak gönüllülük edip birinin yanına varmak.
 - "O baban senin, ayağına gitmelisin."
 
	[
Ayağına gitmek]
	
	"Ayağını sürümek" deyimi ve açıklaması
	- Verilen bir görevi ağırdan yapmak.
 - Bir yerden ayrılmak üzere bulunmak.
 - Ölmek üzere olmak.
 - Halk inanışına göre birinin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak.
 - "Ayağını mı sürüdün ne, senden sonra gelen misafirlerin sayısını Allah bilir ancak!"
 
	[
Ayağını sürümek]
	
	"Ayak altında kalmak" deyimi ve açıklaması
	- Hor görülüp aşağılanmak, değer verilmemek.
 - İnsanların sık gelip geçtiği yerde, kalabalık içinde kalmak.
 - "Seyyar satıcıların pek çoğu ayak altında kalınacak bir yeri seçerler."
 - Çok gelinip geçilen yerde bulunmak.
 - Çevresince hor görülmek, kendisine karşı kötü davranılmak.
 
	[
Ayak altında kalmak]
	
	"Baş yemek deyimi  ve anlamı" deyimi ve açıklaması
	- Sofrada en önemli yemek.
 - Birinin ölümüne sebep olmak.
 - Birinin herhangi bir işte güç durumda kalmasına yol açmak.
 - "Adamın başını sebepsiz yere yediler, şimdi çoluk çocuk aç kalacak."
 
	[
Baş yemek deyimi  ve anlamı]
	
	
	"Can çekişmek" deyimi ve açıklaması
	- Ölmek üzere bulunmak.
 - "Yanına vardığımızda hayvan can çekişiyordu."
 
	[
Can çekişmek]
	
	"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
	- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
 - "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
 - Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
 
	[
Çiğlik etmek]
	
	"Ekmeğine yağ sürmek" deyimi ve açıklaması
	- Birinin yararına göre eylemde bulunmak, istemese de birinin işine yarayacak biçimde hareket etmek.
 - "O işi bana vermemekle yabancıların ekmeğine yağ sürdün sen."
 
	[
Ekmeğine yağ sürmek]
	
	"Hakkını vermek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şeyin lâyıkıyla yapılması için ne gerekiyorsa ondan kaçınmamak.
 - Birinin çalışmasını gereğince değerlendirmek, hakkı olan şeyi vermek.
 - "Çalıştırdığın kişinin hakkını vermek zorundasın."
 
	[
Hakkını vermek]
	
	"İki çift söz etmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir araya gelip birkaç söz söylemek.
 - "Ne zamandır seninle bir araya gelip de iki çift söz edemedik."
 
	[
İki çift söz etmek]
	
	
	"İşi iş olmak" deyimi ve açıklaması
	- İşi yolunda, iyi olmak; hâlinden memnun bulunmak.
 - "İşi iş herifin, baksana yan gelip yatıyor her gün."
 
	[
İşi iş olmak]
	
	"Kapısını aşındırmak" deyimi ve açıklaması
	- İstediğini elde edinceye kadar birinin yanına çok sık gidip gelmek.
 
	[
Kapısını aşındırmak]
	
	"Kene gibi yapışmak" deyimi ve açıklaması
	- Yakasını bir türlü bırakmamak; istenmediği hâlde, çıkar sağladığı için birinin peşini bırakmamak.
 - "Kene gibi yapışmıştı adamın yakasına, peşini bir türlü bırakmıyordu."
 
	[
Kene gibi yapışmak]