"Baş bulmamak" deyiminin anlamı nedir?
	- Satılacak şey için müşterinin önerdiği fiyat, kazanç sağlanacak ölçüde olmamak.
Baş bulmamak deyimine benzer deyimler
	
	"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
	[
Acısı içine çökmek]
	
	"Açlıktan imanı gevremek" deyimi ve açıklaması
	- Uzun süre bir şey yemediği için çok acıkmış olmak.
	[
Açlıktan imanı gevremek]
	
	"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
	- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
	[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
	
	"Adet yerini bulsun diye" deyimi ve açıklaması
	- Gerekli olduğuna inanıldığı için değil, herkes öyle yaptığı için, ya da yapıldı densin diye.
	[
Adet yerini bulsun diye]
	
	
	"Allah versin" deyimi ve açıklaması
	- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
	[
Allah versin]
	
	"Ama aman (bir şey) olmamak" deyimi ve açıklaması
	- Beğenilecek bir şey olmamak, öyle pek güzel olmamak.
	[
Ama aman (bir şey) olmamak]
	
	"Az buz (bir şey) olmamak" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey azımsanacak ölçüde olmamak.
	[
Az buz (bir şey) olmamak]
	
	"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
	- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
	[
Başa güreşmek]
	
	"Canını vermek" deyimi ve açıklaması
	- Hiçbir şey esirgememek.
- Bir şey uğrunda en değerli varlığını feda etmeye, hatta ölmeye hazır olmak.
- Bir şeye aşırı ölçüde düşkün olmak.
- "Vatan uğruna kim can vermez ki?"
	[
Canını vermek]
	
	
	"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
	- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
	[
Kırk dereden su getirmek]
	
	"Ömür çürütmek" deyimi ve açıklaması
	- Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
- "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
	[
Ömür çürütmek]
	
	"Para dökmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey için çok para harcamak.
- "Düğün için az para dökmedi."
	[
Para dökmek]