"Başa (başına) kakmak" deyiminin anlamı nedir?
- Yapılan iyiliği yüzüne vurarak birisini üzmek, incitmek.
- "Üç kuruş verdi, üç gün geçmeden başına kaktı."
Başa (başına) kakmak deyimine benzer deyimler
"Ayağı (ayakları) suya ermek (değmek) değimi ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Neden sonra aklı başına gelmek, bir şeyin aslını anlamak, beklenen biçimde olmadığını kavramak.
- "Toy olduğu için doğruyu göremiyor, onun da ayağı suya erecek bir gün."
[
Ayağı (ayakları) suya ermek (değmek) değimi ve anlamı]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Başı göğe ermek" deyimi ve açıklaması
- Beklenmeyen, umulmayan bir mutluluğa, sevince ulaşmak.
- "Üç kuruş zam yapıldı diye maaşına, başı göğe erdi sanıyor; bilmiyor ki enflasyon bir ay sonra alacak o zammı elinden."
[
Başı göğe ermek]
"Bir elle verdiğini öbür elle almak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye yaptığı iyiliği, yararı, başka bir yola baş vurarak sağladığı çıkarla ödetmek.
- "Bir eliyle verip öbür eliyle aldığını çok zaman sonra anladım."
[
Bir elle verdiğini öbür elle almak]
"Bugün buldum bugün yerim, yarına Allah kerim" deyimi ve açıklaması
- Her gün elime ne geçerse harcar, günümü gün ederim. Yarın düşünmem.
[
Bugün buldum bugün yerim, yarına Allah kerim]
"Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak" deyimi ve açıklaması
- Dünyada insanın başına neler gelebileceğini öğrenmek, zorluklarla karşılaşmak, tecrübe kazanmak.
- "Elbet sen de bir gün dünyanın kaç bucak olduğunu anlayacaksın."
[
Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak]
"El emeği" deyimi ve açıklaması
- Elle yapılan işe harcanan emek.
- Elle yapılan çalışmanın karşılığı.
- "El emeğinin karşılığı değildir bu para."
[
El emeği]
"Göz kararı" deyimi ve açıklaması
- Gözle oranlanarak belirtilen miktar, gözle yapılan ölçme ya da oranlama.
- "Kumaşı göz kararı ölçüp verdi."
[
Göz kararı]
"Gözüne bakmak" deyimi ve açıklaması
- Verilen emri yapmak üzere işaret beklemek, işareti verecek kimseyi gözlemek.
- Gerektiğinden fazla dikkat göstermek, koruyup gözetmek.
- "Üç kuruş para verecek diye adamın gözünün içine bakıyor, ne derse yapıyoruz, daha ne istiyor bizden."
[
Gözüne bakmak]
"Gün almak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş yapmak için ilgili kişiden gün ayırmasını; belirli bir tarih tespit etmesini istemek, randevu almak.
- Yaşını bitirip daha sonraki yılın bir ya da birkaç gününü almak.
- "Doktordan gün almayı unutmamışsındır umarım."
[
Gün almak]
"İçine atmak" deyimi ve açıklaması
- Derdini, sıkıntısını kimseye söylememek.
- Kendisine yapılan kötülüğe karşı sesini çıkarmamakla beraber, bunu unutmamak.
- "O her şeyi içine atar, bir gün kanser olacak diye korkuyorum."
[
İçine atmak]
"Pasaportunu vermek" deyimi ve açıklaması
- Kovmak, işten atmak.
- "Patron üç işçinin pasaportunu eline verdi."
[
Pasaportunu vermek]