"Adı ata bindi, ayağı yerde gezer" deyiminin anlamı nedir?
- Sözde durumu iyileşti, ama yine eskisi gibi yoksul yaşamı sürüyor.
Adı ata bindi, ayağı yerde gezer deyimine benzer deyimler
"Adımı güveç koy, amma ocağın üzerine koyma" deyimi ve açıklaması
- Kimi zor işleri yapıyormuşum gibi göster ama o işleri bana yaptırma.
[
Adımı güveç koy, amma ocağın üzerine koyma]
"Ağza tat, boğaza feryat" deyimi ve açıklaması
- Güzel yiyecek, ama az doyurmuyor.
- Beğenilen bir eylem, ama yetmez ki.
[
Ağza tat, boğaza feryat]
"Altmış altıya bağlamak" deyimi ve açıklaması
- O an ki durumu temelli olmayan bir çözümle kurtarmak veya bir işi kesin neticeye vardırmış gibi görünmek.
- "İnsanları altmış altıya bağlamakta üstüne yoktur onun."
[
Altmış altıya bağlamak]
"Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar" deyimi ve açıklaması
- Başkasına bir şeyler vermesi gereken kişi, az az verip sayıyı çoğaltarak çok şey veriyormuş gibi görünmek istiyor. Ama alan da bunlardan birkaçını birleştirip tek yerine koyarak aldanmadığını gösteriyor.
[
Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar]
"Arkadaş değil, arka taşı" deyimi ve açıklaması
- Sözde arkadaş ama, sıkıntısından, zararından, incitmesinden başka bir şeyi yok.
[
Arkadaş değil, arka taşı]
"At oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Ata hüner göstermek.
- Bildiği ve istediği gibi davranmak.
- Belli bir alanda üstünlük kurmak.
- "Meydan adamlara kaldı, istedikleri gibi at oynatıyorlar."
[
At oynatmak]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Baston yutmuş gibi" deyimi ve açıklaması
- Dimdik duran, yürüyen kimsenin durumu.
- "Baston yutmuş gibi ortalıkta dolaşıp da asabımı bozma!"
[
Baston yutmuş gibi]
"Bel vermek" deyimi ve açıklaması
- (Dik şeylerin) dışarıya doğru, (yatay şeylerin de) aşağıya doğru kamburlaşmak.
- "Yeni ördüğümüz duvar bel verdi."
- Duvar gibi dikey şeylerin ortası kamburlaşmak.
- Tavan direği gibi yatay şeylerin ortası aşağı sarkmak.
[
Bel vermek]
"Benim de adım Yakup ama o kadar uzun değil deyimi ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Benim durumum da onunkinden aşağı değil ama, onun gibi gösteriş meraklısı değilim.
[
Benim de adım Yakup ama o kadar uzun değil deyimi ve anlamı]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Evdeki hesap çarşıya uymamak" deyimi ve açıklaması
- Önceden tasarlanan, düşünülen bir iş umulduğu gibi gitmemek, başka bir yönde gelişmek.
- "O kadar uğraştık ama evdeki hesap çarşıya uymadı, bu paraya istediğimiz gibi bir ev bulamadık."
[
Evdeki hesap çarşıya uymamak]