"Başa güreşmek" deyiminin anlamı nedir?
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
Başa güreşmek deyimine benzer deyimler
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Başa geçmek" deyimi ve açıklaması
- En üstün yeri almak.
- Herhangi bir konu önemce ilk sırayı almak.
- "Ülkede ekonomik yolsuzluklar başa geçti."
[
Başa geçmek]
"Bin dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için dil dökmek, birçok sebep ileri sürmek, aldatıcı sözler sarf etmek.
- "O evi almamam için bin dereden su getirdiler."
[
Bin dereden su getirmek]
"Çekişe çekişe pazarlık (etmek)" deyimi ve açıklaması
- Bir malı ucuza almak, ya da pahalıya satmak için titizce uzun süre yapılan pazarlık.
- "Babam çok istediği atı alabilmek için, atın sahibiyle çekişe çekişe pazarlık etmeye başladı."
[
Çekişe çekişe pazarlık (etmek)]
"Diş bilemek" deyimi ve açıklaması
- Öç almak, kötülük yapmak için fırsat kollamak; öfkesini gösterir durum almak.
- "Bana diş bilediği bakışlarından belli."
[
Diş bilemek]
"Eşref saat" deyimi ve açıklaması
- İş görecek kimsenin uysal davranacağı, aksilik çıkarmayacağı zaman.
- Bir işin olumlu yola girmesi için en uygun zaman.
- "İzin alabilmek için müdür beyin eşref saatini kollamaya başladı."
[
Eşref saat]
"Geçimini sağlamak" deyimi ve açıklaması
- Yaşamak için gerekli olanı elde etmek.
- "Geçimini sağlamak için hemen her yola başvurdu."
[
Geçimini sağlamak]
"Gün almak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş yapmak için ilgili kişiden gün ayırmasını; belirli bir tarih tespit etmesini istemek, randevu almak.
- Yaşını bitirip daha sonraki yılın bir ya da birkaç gününü almak.
- "Doktordan gün almayı unutmamışsındır umarım."
[
Gün almak]
"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
[
Kırk dereden su getirmek]
"Söz almak" deyimi ve açıklaması
- Konuşmaya başlamak için toplantı başkanından izin almak, öyle konuşmaya başlamak.
- Birinin bir iş yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak.
- Erkek tarafı, istenilen kızın verileceğine dair ailesinden olumlu cevap almak.
- "Toplantıda ilk olarak Ayşe söz almak istedi."
[
Söz almak]
"Yanıp tutuşmak" deyimi ve açıklaması
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
[
Yanıp tutuşmak]